Ne yazik ki simdiki psikiyatri anlayisi, yakinmalarinizi anlatmaniz ve hekimin de bu yakinmalari düzeltecek bir ilaç önermesi üzerine kurulu. Ancak "Hiç bir ilaç, kötü geçmis bir çocuklugu düzeltmiyor". Anne-babanizin veya esinizin size nasil davrandigi, nasil bir ailede büyüdügünüz, anne-babanizin birbirlerine sevgi dolu ya da düsmanca davranislari, bireysel, ailesel, hatta toplumsal travmalarin üzerinizdeki izleri ne yazik ki hiç konusulmuyor.

Artik biliyoruz ki beynimiz ve bedenimiz karsilikli etkilesimler üzerinde sekilleniyor. Bu etkilesimlerin degerlendirilmedigi bir tani ve tedavi anlayisi her zaman eksik kalacaktir. Siklikla, "Öyle düsünmemelisin. Düsünce seklin yanlis!" diyen terapistlerle karsilasiyorum. "Oltaya yakalanmis bir baligin davranislarini gören arkadaslari, onun çildirdigini düsünebilir". Ama baligin yaptigi sadece hayatini kurtarmaya çalismaktir. Insanlari yasadiklari ya da yetistikleri ortamlardan ayri degerlendiremeyiz, oltayi göremezseniz bu davranislari anlamak ve anlamlandirmak da mümkün olmayacaktir.

Hekimlik, çaresizlige tahammül etmenizi gerektirir. Insanlar hastalanir, yaslanir ve ölürler. Henüz çözümünü bilmiyoruz. Yapabildigimiz çogu zaman acilari azaltmak, aci çeken insanlarin yaninda olmak, ölümü geciktirmeye çalismak, çogu zaman da çaresizce beklemek. Aci kaçinilmazdir. Yasam hepimiz için nese saglik ve mutluluk kadar, az ya da çok istirap ve kayipla dolu. Kimimiz bunlarla çok erken, çok savunmasizken ve üst üste karsilasiriz, kimimiz daha geç. Bunca yil sonra psikiyatrinin en önemli görevlerinden birinin bu aci ve kayiplarla bas etmede insanlara yardimci olmak, yeniden toparlanip, geçmislerinin etkisinden kurtulup mümkünse daha güçlü bir sekilde yasamlarina devam etmelerini saglamak oldugunu düsünüyoruz.

"Beden Kayit Tutar" var olan psikiyatri anlayisinin tikanmisligina bir umut isigi yakiyor, nörobilimdeki gelismeler sayesinde ruhsal ve hatta bedensel hastaliklarimizin kökeninin daha farkli anlasilmasini, taslarin yerine oturmasini açik, kanita dayali ve anlasilir bir sekilde sunuyor. Yirmi birinci yüzyilin getirdigi yeni terapi yöntemlerini tanitarak etkili basa çikmanin nasil olabileceginin yollarini gösteriyor. Bunu yaparken, gerçek öykülerle insanin zekasina, dayanikliligina, bas etme ve iyilesme gücüne bir kez daha hayran birakiyor. Büyük zaferlerin büyük yikimlardan dogmasi gibi, en çok aciyan yerimizi korumamiz gibi travmadan iyilesmenin muhtesem sonuçlarini gösteriyor. Pek çok kez yasadiklari travmalari, hayatlarinin kaynagi yapan hatta bunun ötesine geçip baskalari ayni aciyi yasamasin diye mücadele eden insanlar tanidik. Bu kitapta da okuyacaginiz yasamlar gibi.

Zorlayici yasam olaylarinda duygudaslik yaptigimiz danisanlara, anilariyla yaptiklari savaslarda ateskes saglama çabalarimizda, zihinlerindeki olumsuz inançlariyla, bedenlerindeki rahatsizlik veren duyumlariyla kavgalarinda uzlastiricilik yaparken, travmaya taniklik yapmanin etkileriyle bogusurken travma çalisanlari için bir pusula oldugunu düsünüyoruz. Tekrar tekrar okunmayi hak eden bir baseser.

En az bizim kadar "Beden Kayit Tutar" dan faydalanmanizi dileriz.